Çernobil faciasının 35’inci yılı!
26 Nisan 1986 dünyanın gördüğü en büyük facia ve en ölümcül kazalardan biri Çernobil Faciası. Dünya üzerinde bugüne kadar meydana gelmiş geçmiş en büyük nükleer kazalardan biridir.
![](http://hedefkibris.com/content/uploads/chernobil_ecfbed92c8137778f642.jpg)
26 Nisan 1986 dünyanın gördüğü en büyük facia ve en ölümcül kazalardan biri Çernobil Faciası. Dünya üzerinde bugüne kadar meydana gelmiş geçmiş en büyük nükleer kazalardan biridir. Çernobil felaketi, Uluslararası Nükleer Olay Ölçeğinde en yüksek sınıflandırma oranı olan 7 ile ölçeklendirilmiştir. Bu sınıfta ölçeklendirilebilen yalnızca iki adet nükleer felaket yaşanmıştır. Bunlardan birisi Çernobil faciası bir diğeri ise 2011 yılında Japonya'da medyana gelen deprem ve tsunaminin etkilerinden meydana gelen Fukuşima I Nükleer Santrali kazalarıdır.
ÇERNOBİL FACİASI NEDİR?
Kaza 26 Nisan 1986 Cumartesi günü 4 numaralı reaktörde yapılan sistem testi sırasında başlamıştır. Çernobil Nükleer Santrali Pripyat kenti, Belarus idari sınırı ile Dinyeper Nehri yakınlarında bulunan bir RBMK reaktörüydü. Test esnasında ani ve beklenmedik bir güç dalgalanması fark edilerek acil durum butonuna basılmıştı fakat güç çıkışı daha fazla büyüyerek son noktaya ulaştığında buhar basıncı bir dizi tepkimeye neden oldu.
Tüm bu olaylar nötron moderatör ile hava arasındaki grafitin birleşmesine neden oldu ve nükleer çekirdekte erime oldu. Tutuşma ile çıkan yangın atmosfere yükseldi. Böylece Pripyat başta olmak üzere geniş bir coğrafyaya yüksek derecede nükleer serpinti bulutu yayıldı. Serpinti bulutu Sovyetler Birliği'nin batısı ile buradan Avrupa'ya ve Karadeniz üzerinden Türkiye'ye sürüklendi.
1986 yılından 2000 yılına kadar Belarus, Rusya ve Ukrayna'da ciddi olarak kirlenmiş bölgelerden toplam 350.400 kişi tahliye edildi. Rusya'nın resmî verilerine göre oluşan radyoaktif serpintiden en çok etkilenen yer 60 ile Belarus oldu. Çernobil kazasının ardından Rusya, Belarus ve Ukrayna sürekli olarak yaptığı dezenfekte işlemleri ile sağlık işlemlerinde yüklü derecede harcama yaptı.
Facianın zararları
Felaket maliyeti ve kayıpları açısından tarihin en kötü iki nükleer felaketinden birisidir. Kaza sonrası 500.000'den fazla işçi nükleer faciaya müdahalede bulunmuş ve birçoğu radyasyona maruz kalmıştır. Tahmini olarak yapılan masraf ise 18 milyar ruble olmuştur.
Meydana gelen kaza esnasında ölen kişilerin sayısı 4.000-93.000 kişi civarında olmuş olaydan sonra santrali tecrite almak için kullanılan 600.000 kadar kişi maruz kaldığı radyasyon neticesinde kansere yakalanmış veya ölmüştür fakat bu sayı SSCB hükümeti tarafından üstü kapatılarak yalnızca 31 kişi olarak kayıtlara geçmiştir.Ayrıca çok büyük bir alana yayılan radyasyon neticesine uzun vadede sonuçlarının daha ağır olduğu değerlendirilmektedir.
UNSCEAR raporuna göre 2008 yılına kadar kazadan yüksek dozda radyasyona maruz kalan 4000 kişiden 64'ünün radyasyon sonucu öldüğü doğrulanmıştır. Oluşturulan Çernobil Forumunda 200.000 acil müdahalede çalışan işçi, 116.000 kurtarılmış kişi ve kirlenmiş alanlardan tahliye edilen 270.000 kişinin bilgileri derlenmiştir.
Akut radyasyon sendromuna bağlı olarak kazadan kısa süre sonra ölen 50 acil müdahale işçisinin ölümleri ile radyasyona bağlı olarak Tiroid kanseri ve radyasyona bağlı kanserden dolayı ölenler birleştirildiğinde, ölenlerin sayısı 3940 olmuştur. Bunlardan tahmini olarak dokuzu çocuktur ve lösemi nedeniyle ölmüşlerdir.
Türkiye'ye olan etkileri
Türkiye'deki Türk Tabipler Birliği'nin Nisan 2006'da yapılan "Çernobil Nükleer Kazası Sonrası Türkiye'de Kanser" başlıklı raporunda, Çernobil nükleer reaktör kazası ile Karadeniz bölgesindeki kanser vakaları arasındaki ilişkinin araştırılması sonuçları kamuoyuna sunulmuştur. Raporda Çernobil'deki patlama sonrasında oluşan radyoaktif bulutların 3 Mayıs 1986 Cumartesi günü Marmara'ya, 4-5 Mayıs günleri Batı Karadeniz'e, 6 Mayıs günü Çankırı üzerinden Sivas'a, 7-9 Mayıs tarihlerinde Trabzon-Hopa'ya ulaştığı, 10 gün sonra da tüm Türkiye'ye radyoaktif parçacıkların yayıldığı belirtilmekte.
Hopa’da kanser görülme sıklığı ile kanser nedeniyle ölümlerin, Türkiye’nin diğer coğrafi alanlarına göre daha fazla görülmesi olasılığının, araştırılmaya değer bir durum olduğunun ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Rapor, elde edilebilen veriler ışığında, bölgede Çernobil nükleer kazası ile gerek kanser olgu sayıları, gerekse kanserden ölümlerle ilgili kanıta dayalı nedensel bir bağlantı kurmanın olanaklı görünmekte olduğunu kabul ederek, bu konuda kesin sonuca varmak için daha ayrıntılı araştırmalar yapılması gerekliliğini vurgulamaktadır.